-
1 dış
1. adj/subst Außenseite f; außen-, Außen-; Auslands-; (das) Äußere;dış görünüşte dem Aussehen nach;dış kapı Haustür f;dış lastik Auto Reifen m;dış siyaset Außenpolitik f;dış taraf Außenseite f;dış ticaret Außenhandel m;dışa açılmak sich (der Außenwelt) öffnen;evlilik dışı außerehelich;kanun dışı illegal;-i kanun dışı etmek A ächten, in Acht und Bann tun;dış kapının dış mandalı entfernte(r) Verwandte(r);yarışma dışı außer Konkurrenz2. postp -in dışına über … (A) hinweg;-in dışında Ort außerhalb (G); draußen (vor D); fig außer (D);şehir dışında außerhalb der Stadt3. adv bunun dışında darüberhinaus
См. также в других словарях:
elemek — i 1) Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek İşte deniz suyunun tuzunu eleyip çölü sulayıp kazanılan meralar. H. Taner 2) Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek 3) İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
elenmek — nsz 1) Eleme işine konu olmak veya eleme işi yapılmak Kuyunun başında unum elenir / Kaytan bıyıklarım kana belenir. Halk türküsü 2) Sınavda başarısız sayılmak İstekliler birer birer elenince en heveslisi ile karşı karşıya kaldı. H. Taner 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük